4 Mayıs 2011 Çarşamba

sami olan açmadı. fırat açtı, bir gün açık kalmış. ben göremedim bile. solmuş gitmiş sonra o da.

bu hikayenin de sonu.

25 Aralık 2010 Cumartesi

oh, his name is steve paulson

evet. sorumsuz bir insanım. her işi olduğu gibi, bunu da yarım bıraktım. ne deseniz haklısınız. bu kısmı geçtiğime göre:

bugün, bir göz atayım dedim ne haldeler diye. ve ne göreyim! sami, böceklerin işgali altında kalmış. siyah siyah ufak böcekler her tarafını sarmış. kürdanla temizledim tek tek hemen. içerisinde hala var mı bilmiyorum, ama varsa! ya onu yerlerse! ohh! olamaz.

iyi haberler de yok değil. 1-2 cm uzadılar, açılmaya da başladılar. fotoğraf makinesi sıkıntım olduğu için fotoğraflarını ekleyemiyorum, en yakın zaman da o da olur.

surprise me, diyorum lalelere, tyler durden edasıyla.

13 Aralık 2010 Pazartesi

takipçilerim için özür yazısı gibi bir şey

arkadaşlar, son postumu atmamın ardından, lalelerde herhangi bir gelişme görülmedi. hala aynı boydalar ve büyüyecek gibi de durmuyorlar. eğer geliştiklerini görürsem, gördüğüm anda fotoğraflarını çekip ekleyeceğim.

laleler şu haldeyken her gün post edip de saçmalamak istemedim açıkçası. ben de sıkılırdım siz de.

sincerely,
enes.

xoxo

9 Aralık 2010 Perşembe

2. gün (9 aralık 2010)

sabah kalktığımda ilk iş olarak yine lalelere baktım. açıkçası biraz hayal kırıklığına uğradım. çünkü; ya gözle görülür bir değişiklik yoktu ya da uykumu tam alamamıştım. bugünü dışarda geçirdim, eve geldim ve yine lalelerime baktım ve ne göreyim!

ilk aldığımda ufak bir yeşil saptan ibaret olan fidelerin ortalarında yarık gibi bir şey oluşmuş. birazdan fotoğrafla örnekleyeceğim bunu. kötü bir şey değil ama, bu büyüdüklerine delil.

açıkçası hiç de umudum yoktu, hatta o kadar insan takip ediyor şimdi, rezil olduk diye düşünürken şu gelişme beni epeyce mutlu etti :))

sami'nin gün itibariyle görüntüsü şu şekilde

bahsettiğim yarığı görüyorsunuzdur umarım. çok güzel oldu bu oley.

bu arada boyutla ilgili kafanız karışırsa da, şu alttaki şeyin çay bardağı altlığı olduğunu söyleyeyim siz ordan hesap edin :))

fırat beyin bugünkü görüntüsü de şu şekilde:)

görüldüğü gibi fırat sami'ye nazaran daha yavaş bir gelişim göstermiş. verdiğim isimlerin gelişimlerine bu kadar etki edebileceğini hiç tahmin etmemiştim:)


veee bugünkü kaydımızı da norveçli, tatlı mı tatlı bi hatunun, süper ötesi bir şarkısıyla bitirelim

marit larsen - if a song could get me you

8 Aralık 2010 Çarşamba

1. gün (8 aralık 2010)

ilk gün. şimdilik birbirimize ısınmaya çalışıyoruz. bilemiyorum zaman ne getirir ne götürür.

Sami'nin ilk günkü görüntüsü şöyle

henüz bir saptan oluşuyor kendisi gördüğünüz gibi. gerçi sami'nin tabiatı da farksız.

Fırat da şöyle





sen nasıl ayırıyorsun bunları diye soracak olursan, birinin etiketi var birinin yok. yani öyle duyugal bişeyler bekleme benden.

laleye sami ismini koymuşum sen ne duygusallığı arıyon ya?

Başlarken...

selams. sami ve fırat benim iki adet lale fidemin isimleri. ikisi de uykusuz daki bazı karakterler biliyorsunuzdur belki. bilmiyorsanız da umrumda değil. gerçi bi tek ben okucam heralde burayı ama olsun.

kendileriyle olan maceramız koçtaş'ta başladı. bir lira gibi bi fiyatları var. iki tane aldım görünce.

karar verdim her gün fotolarını çekip, birkaç cümle de yorum yaparak buraya yazicam gelişim süreçlerini.

şimdilik iyi gibi keratalar. henüz denizin üstünden gözüken yeşil köpek balığı kuyruğu gibiler ama olsun, büyüyüp güzelleşecekler. eminim.